Bugün: 30 Nisan 2024 Salı
Favorilerime Ekle | Künye | Reklam
Ana Sayfa | Yazarlar
Print Al
İnovasyon 101



İnovasyon çok tartışılan ama bir o kadar da kafa karışıklığı oluşturan bir konu. Özellikle orta ölçekli şirketler, “Biz inovasyon yapabilir miyiz, nasıl yapacağız, mevcut ekibimiz inovasyon yapabilir mi, inovasyon için kaynaklarımız yeterli olur mu, inovatif olmak için dâhilere mi ihtiyacımız var?” gibi sorular sorup, işe nereden, nasıl başlayacaklarını bilmiyorlar.

Çoğunluk inovasyon denince, yapılan işi ve işleyişi kökten değiştirecek bir “buluş”, bir icat yapmayı hayal ediyor. Oysa inovasyon sadece buluşlardan ibaret değildir. İcatlara dayalı inovasyon çok ender görülen bir durumdur. Eğer inovasyonu yalnızca köklü yenilikler olarak algılarsak, küçük değişikliklerin getirebileceği büyük potansiyeli ihmal etmiş oluruz. İnovasyon, esasında icat etmeyi değil “yeni değer oluşturmayı” hedefler. Başarılı inovasyonların hepsi, insanların karşılaştıkları –ama bazen kendilerinin bile farkında olmadıkları- sorunları çözen girişimlerdir.

İnovasyon yeni fikirlerin ticari bir faydaya dönüştürülmesi demektir. Peter Drucker inovasyonun, bir şirketin her gün yaptığı işlerden ayrı, yeni bir proje değil; aksine her günkü işlerin girişimcilik ruhuyla ele alınmasına dayandığını söyler. Bu anlamda inovasyon, şirketin her gün yaptığı işlerin, yeni bir bakış açısı ile değerlendirilmesi üzerine kurulu bir girişimdir.

İnovatif olmayı, yaptığımız her işe hâkim olan bir zihniyete dönüştürdüğümüzde, insanların karşılanmamış ihtiyaçlarını cevaplamak da, var olan ürün ve hizmetlerden daha çok insanın yararlanmasını sağlamak da, hiç çözülmemiş sorunları çözmek de, maliyetleri düşürüp verimliliği artırmak da mümkün olur.

Drucker, inovasyonun kendi haline bırakılmayacağını, bilinçli ve sistemli bir anlayışla yönetilmesi gereken bir iş yapış biçimi ve kültür olduğunu söyler. Başarılı inovasyonlar, bilinçli, sistemli ve örgütlü bir arayışının sonucudur. Drucker’a göre, inovasyonda başarılı olmak için, uyulması gereken kurallar vardır:

1. İnovasyon, her şeyden önce bir farkındalık gerektirir. Şirketin kendisinin ya da rakibinin beklenmedik bir başarısı ya da başarısızlığı, çoğu inovasyon fikirlerinin kaynağıdır. Her şirketin önce, hem kendisinin hem de rakiplerinin başarısının ve başarısızlıklarının altındaki nedenleri çok iyi analiz etmesi ve buradan yeni fikirler çıkarması gerekir. Ayrıca her şirketin; çalışanların fikirlerinden yararlanması, müşterilerin değişen ihtiyaçlarına odaklanması, yeni teknolojilerin kendi sektöründe ne gibi değişiklikler yapacağını öngörmesi gerekir. Bunlara ek olarak, şirketin tedarikçilerini, satıcılarını ve satış sonrası hizmet birimlerini de birer inovasyon kaynağı olarak görmesi, buralardan gelen bilgilerle yeni fikirler geliştirmesi gerekir.

İnovatif olmak, dünyadaki çok nadir karşılaşılacak bir fikri bulmak değil; sistemli bir şekilde pek çok kaynaktan gelen ihtiyaçları, sorunları, görüşleri sürekli olarak analiz etmek ve onları ticari bir değere dönüştürmek demektir.

2. İnovasyon arama, sorma ve dinlemekle başlayan bir öğrenme ve uygulama kapasitesidir. Başarılı inovasyoncular sadece istatistiklere, bilimsel verilere değil insanlara, onların duygularına ve beklentilerine de kulak verirler. Yenilik yapacakları konuya önce kavramsal olarak yaklaşırlar sonra sokağa çıkıp, insanları izler, beklentilerini değerlendirir ve inovasyonun şirket için karlı olabilmesi için insanların hayatlarında nasıl bir değer oluşturacaklarını hayal ederler. İnovasyonun sadece işlevsel olarak değil aynı zamanda algısal olarak da başarılı olması gerektiğini bilirler.

3. İnovasyonlar, dâhiler tarafından değil sıradan insanlar tarafından satın alınır. Bunun için her inovasyonun, insanların hayatına kattığı değerin kolaylıkla anlaşılır olması gerekir. Sadece çok zeki insanların anlayacağı inovasyonların başarılı olması mümkün değildir. İnsanlar anlamadıkları bir yeniliğe para vermezler.

İnsanların “Ne kadar da basitmiş, çok aşikâr bir şey, ben nasıl bunu daha önce düşünmedim.” demesi, inovasyonun başarı kriteridir. Yeni pazarlar açan, rekabetin kaderini değiştiren pek çok inovasyon, son derece aşikâr, göz önünde duran bir ihtiyaca çözüm getiren bir yeniliktir.

4.Etkili inovasyonlar, küçük adımlarla, abartılı olmayan kaynaklarla başlar. “Sektörde devrim oluşturmak” gibi abartılı bir hedefle yola çıkmak doğru değildir. Büyük, abartılı, gösterişli fikirlerin başarılı olma olasılığı pek yoktur.

5. Her ne kadar küçük adımlarla başlarsa başlasın, her inovasyonun bir iddiası olmalıdır. İddia taşımayan, vasat bir yaklaşımla inovatif olmak mümkün değildir. Ne kadar yalın, sade bir fikir üzerine kurulursa kurulsun, bir şirketin çalışanlarını inovasyona motive etmek için, herkesin etrafında birleştireceği bir vizyon gerekir. Bu vizyonu ortaya koyacak olan elbette şirketin lideridir. Eğer liderin bir iddiası yoksa, insanları heyecanlandırmak, onları motive etmek ve bir fikrin etrafında toplamak zorlaşır.

6. Kararlılık, gayret ve azim olmadan, sadece zeka, yetenek ve bilgiye inovasyon yapılamaz. İnovatif olmak için çok çalışmak, başarısızlıktan yılmamak, yeniden denemek gerekir. Çalışmadan, kendini yaptığı işe adamadan inovasyon yapmak mümkün değildir. İnovasyon, hedefe yönelik azimli bir çaba ister.

7. Ne kadar iyi olursa olsun, insanların satın almayacağı bir inovasyonun değeri yoktur. Bu nedenle bir inovasyonu, çok sonrası için tasarlamak doğru değildir. İnovasyonun, hemen anlaşılacak, değer görecek, satın alınacak olması gerekir. Henüz zamanı gelmemiş, yıllar sonra ihtiyaç duyulacak bir fikre, “insanlar ileride kıymetini bilecekler” düşüncesiyle yatırım yapmak doğru değildir.

Peter Drucker inovasyonu, şirketin gündelik işlerinin bir parçası olarak tanımlar. Müşterilere veya şirketin kendisine fayda sağlayacak her yenilik, bir inovasyondur. Şirketler, inovasyon yaparak rekabet ederler. Her şirketin asli görevi, her gün yaptığı işi daha iyi, daha kolay, daha hızlı, daha az zamanda, daha ucuz… yapmaktır. Tüketiciler, şirketlerin bu çabalarından fayda sağlarlar. Makro açıdan bakınca inovasyon, her ekonominin ilerlemesinin motorudur.

İnovasyon, yeni ürün geliştirmekten satış sonrası hizmete kadar her alanda yapılabilir. Şirketin her fonksiyonunda, değer zincirinin her aşamasında inovasyon yaparak, şirketin daha verimli, daha faydalı işler yapması mümkündür.

Pek çok işin neredeyse sıfır kar bölgesine girdiği; her ürünün bol, iş yapmanın çok zor olduğu bu dönemde, ayakta kalmak için her şirketin inovasyon yapması şarttır.

Peter Drucker’ın dediği gibi, “Her işin iki temel fonksiyonu vardır: “İnovasyon ve Marketing”


Temel Aksoy ile iletişim kurmak için e-mail adresi: temelaksoy@temelaksoy.com
Yazarın Diğer Yazıları
Pazarlama Kanunları
Sadakat Programları Markalara Fayda Sağlar mı
Pazarlamaya Övgü
Fiyat İndirimi Yapmayan Markalar Başarılı Olur mu?
Marka Değeri Hesap Edilebilir mi?
Marka Hedef Kitlesi Nasıl Belirlenir?
Oy Vermek Bir Kimlik Meselesidir
Akıllı Kalabalık
Reklam, Hedef Kitlenin Zihninde “Kısa Yol” Oluştur
Alışverişçinin Anatomisi
İktibas Yazarlar

Namaz Vakitleri
İnsan Kaynakları
Şirket Kültürü
Kişisel Gelişim
Liderlik
İş Yönetimi
En Çok Okunanlar
En Çok Yorumlananlar
Künye | Bize Ulaşın | Gizlilik İlkeleri
Copyright ©2012 yonetimhaber.com | | info@yonetimhaber.com
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz © 2011-2012, Tüm Hakları Saklıdır.